Efkan Doğan
Ana Sayfa
İletişim
AB GENÇLİK PROGRAMI
Açık Hava Resim Sergisi
Akıllı Sınıf
Askıda Kitap Projesi
Ayın Konukları Projesi
Ayna Projesi
Bana Bir Öykü Anlat
Bilgi Kartları
BİLSEM
Bir Varmış, Bir Yokmuş
Camlı Sınıf Kapıları
Danışmanız Biz
E-Sergi Salonu
Eğitimde Alternatif Uygulamalar
Eğitimde Güzel Çalışmalar
Eğitim Reformu Girişimi
Eğitimcinin Karesi
Eğitimde Kalite Ödülü
Ezbersiz Eğitim
Gönüllü Kütüphaneci
Gördüklerim, Çektiklerim
Günün Sözü Projesi
Hadi Gali Gel de Beraber Okuyalım
İyilik Kutusu
Kelime Hazinesi Kutusu
Maarif İlköğretim Okulu Projeleri
Manili Karne Görüşleri
Mavi Kart
Müzede Eğitim
Müzikli Tenefüsler
Ney ve Su Sesiyle Ders
Nöbetçi Öğrenci Talimatnamesi
Örnek Tören: Nevruz Töreni
Okul Bahçesinde Oyun Parkı
Okul Kantininde Meyve
Okul Televizyonu Projesi
Ödüllendirme Projesi
Öğrenci Duvar Resimleri Sergisi
Öğretmene Karne
Öğretmenin Sitesi
Öğretmen Gelişim Kitaplığı
Örnek Öğretmenler, Örnek Okullar
=> Arif Molu Teknik ve Endüstri Meslek Lisesi
=> Kulp Merkez İlköğretim
=> SIĞIRCIK İLKÖĞRETİM OKULU
=> Emel Uluer
=> İlhan Candır
=> Mehtap Kılıç
=> Özcan Çalışkan
=> Sadık Çetin
=> Serdar ŞEN
=> Şerife Hanım Gür
=> Ar-Ge siteleri
Sabah Sohbetleri
Sanat,Tarih, Fen Koridorları
Sınıflararası Kültürel İkram
Sosyal Sorumluluk Projesi
Stadyumda Yapılan Törenler
Sürekli Sergi Salonu
Proje Paylaşımı Projesi
Sınırlarınızı Genişletin
Sınıfına Sahip Çık
Sizin Projeleriniz
Sözlü Notunuz 100
TABİP
Ülkelerin Eğitim Sistemleri
Veli Kitabı Projesi
Veli Eğitimi Projesi
Kahramanlarımızı Unutmayalım
Barış Manço'nun eğitici şarkıları
 

SIĞIRCIK İLKÖĞRETİM OKULU

SIĞIRCIK İLKÖĞRETİM OKULU HER YÖNÜYLE ÖRNEK OLUYOR

Bozova ilçesine bağlı Sığırcık Köyü İlköğretim Okulu uyguladığı örnek çalışmalar ve köy halkıyla sergilediği dayanışmayla modern bir ortamda eğitim veriyor.


sığırcık ilköğretim okulu çalışmaları
Bozova ilçesine bağlı Sığırcık Köyü İlköğretim Okulu uyguladığı örnek çalışmalar ve köy halkıyla sergilediği dayanışmayla modern bir ortamda eğitim veriyor. Şanlıurfa'da örnek okul olarak seçilen Sığırcık Köyü İlköğretim Okulu'nun ülke genelinde de örnek alınması gerekiyor.
Şanlıurfa Merkez'e 73 km uzaklıkta bulunan Sığırcık İlköğretim Okulu İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından ziyaret edildi. Taşımalı eğitimin yapıldığı okulu beraberinde okul müdürleriyle birlikte ziyaret eden İl Milli Eğitim Müdür Yardımcısı ve Bakanlık Temsilcisi Temel Büyükbudak buradaki uygulamaların dikkate değer olduğunu söyledi. Büyükbudak, Şanlıurfa'dan 70 kilometre uzakta, Bozova İlçemizin Sığırcık Köyü'ne doğru hareket ettik. Şuanda köyün girişindeyiz. İl milli eğitimde Milli Eğitim Müdür Yardımcımız Bekir Özel, Gazi Lisesi müdürümüz İsmail Kaya, Belediye İlköğretim Okulu Müdürümüz Hakan Keşküş, Bilgisayar Formatörümüz Celal Arslan, sınıf öğretmenimiz Cemal Deniz ve birim memurumuz Ahmet Yıldız'la birlikte bir ekip olarak geldik. Bu çekimleri de Mehmet Ali Ersöz'ün çekimi esnasında bir program yapmaya gidiyoruz. Başarılı olduğunu duyduğumuz öğrencilere, köye, okula başarılar kazandırdığına inandığımız bir köyümüzü Sığırcık Köyümüzün ilköğretim okulunu inceleme yapmaya gidiyoruz. Ordaki başarılı bir müdürün, çok başarılı öğretmenlerin bu köye neler katkı sağladığını, hangi güzellikleri sağladıklarını yerinde tespit etmek bu güzellikleri kayıt altına almak ve bundan Şanlıurfa'nın eğitim ve öğretimine nasıl bir fayda sağlarız diye yola çıktık. Şirin bir bölgedeyiz. Şuanda köyü uzaktan izliyoruz. Gelen ekibimizle beraber. Ekibimizdeki bütün arkadaşlar kendi alanlarında başarılı, çalışmalarıyla yenilik arayan arkadaşlarımız dolayısıyla bu arkadaşlarımızın tecrübelerine yeni tecrübeler katmak ve bunları da ilimizin geneline eğitim öğretimine katkı olsun diye bugün buradayız" dedi.

Köyde ilk olarak okul Müdürü Fuat Genekşe ve öğretmenlerle bir araya gelen Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Büyükbudak ve beraberindekiler burada okul müdüründen birifing alarak öğretmenlerle sohbet ettiler.

HİÇBİR EKSİK YOK
Sığırcık İlköğretim Okulu Müdürü Fuat Genekşe, İlk görev yerim Türkmenören Köyü idi. Buradan iki köy sonraki köy. Hatta kapalı okul açmıştım. Burası da şuan bile örnek olacak bir hale geldi. Üç yıldır da bu okulda görev yapmaktayım. Üç yıldır, kurucu müdür olarak burada görev aldım. Hala görevime devam etmekteyim.
Şimdi bizim okulumuz 1964 yılında birleştirilmiş sınıf olarak açılmış. Bir lojman fakat beş yıl önce 2005-2006 eğitim öğretim yılında bu binayı kuruyorlar 7 derslik 1 BT sınıfı. Taşımalıyız, 7 köy ilköğretim okulu taşıma geliyor. Öğrenci sayımız 434. sınıflarımız o kadar kalabalık değil, normal. Normal eğitim değil, ikili eğitim veriyoruz. Çünkü 1, 2, 3, 4, 5'leri müstakil olarak okuttuğumuz için, geriye kalan iki tane sınıfta da normal eğitime döndüremediğimiz için ikili eğitim yapıyoruz ve başarılıyız." Dedi.

Bir eksiği olup olmadığının sorulması üzerine Genekşe "Gelecek sene için fen laboratuarı kuracağım. Fen laboratuarı için malzemeye ihtiyacımız var. Köy ilköğretim olarak görmüyoruz burayı. Hatta biz şehirden daha iyi olmaya çalışıyoruz, daha iyiyiz. Hem eğitim hem öğretim olarak. Fen bilgisi laboratuarında malzemeye ihtiyacımız var. Bir de çocuklarımızın oturması için bank var. Başka da ihtiyacımız yok." Dedi.
Toplantıda Büyükbudak ile Okul Müdürü Genekşe ve diğer öğretmenler arasında şu diyalgolar yaşandı:

HERŞEY BİR BİRİNİ TAMAMLIYOR
Fuat Genekşe: Yakınımızda fırın var. Öğretmenlerimizden para toplayıp lahmacun yaptırıyoruz.. çocuklara kendimiz hizmet ediyoruz. Kolalarını kendimiz dolduruyoruz. Sırf çocuklarımız otursun rahat etsin diye. Ondan sonra işin garip tarafı da kurstan sonra öğretmenlerle beraber çocukları teker teker evlerine dağıtıyoruz.
Temel Büyükbudak: Evet hocam, siz aslında veterinersiniz. Veterinerlik mezunusunuz. Öğretmenliği tercih ettiniz. Bir veteriner hekim olarak 14 yıldır öğretmen olarak görev yapıyorsunuz. Üç yıldır bu okulda. Bu maddi kaynakları nasıl temin ediyorsunuz. Köylünün mü desteği var. Devletin verdiklerinin dışındakileri kast ediyorum. Okulu, sırayı okulun temel ihtiyaçlarını devlet karşıladı. Milli eğitim müdürlüğü karşıladı. Bunun dışında ekstralar var. Yani buzdolabı var bunun dışında işte saydığınız ısıtıcılar var. Bunları karşılarken bu kitap dağıtımlarını sizin okul bunun kaynağını nasıl temin ediyorsunuz?
Fuat Genekşe: Şimdi biz okul aile birliğini iyi çalıştırıyoruz, tabi. Şurda öğretmenlerimizin katkısı da çok maddi yönden. Köylü ile irtibatımız çok iyi. Bire bir öğretmenlerimizle ev ziyaretlerine gidiyoruz. Düğünlerine bile katılıyoruz, efendim. Öyle olduktan sonra maddi yönden çok rahatız. Para akmasa bile, mesela çimento ile bir işimiz varsa bir köylüye telefon açmam yeterli oluyor. Üç torba istesem beş torba getiriyorlar. Devletimizin verdiği eşya gereçlerin dışında mesela biz çoğu sınıfımıza televizyon aldık. Bir tane projeksiyon makinesi aldık. Bu hep bizim okulumuzun gayreti ile. Artı mini basketbol sahası yaptırdık. Golf sahası yaptırdık. Şurası girerken gördünüz rampayı daha önce bu okul yapıldığında yoktu. Burayı biz yaptık. Bire bir işçi olarak biz ve öğretmenlerimiz çalıştık. Yani bu sitemize de girerseniz görürsünüz. Çalışırken, o el arabasıyla çimentoyu kararken yani bunlardan hep zevk aldık. Okulumuzca 10 öğrencimize burs veriyoruz. Kesinlikle biz bunu Milli Eğitim ya da Kaymakam Bey'den karşılamıyoruz. Ama sayın Milli Eğitim Müdürümüz Ziya Bey, Sayın Kaymakamımız Mehmet Özer, çok destekliyorlar bizi. Bursun yanında okullara da yardımda bulunuyoruz.

Temel Büyükbudak: Siz bunun maddi kaynağını nasıl buluyorsunuz? Öğretmenleriniz destek veriyor, tamam. Çevre köylerin hayvanlarına veterinerlik yapmak işe yarıyor mu?
Fuat Genekşe: Çok işe yarıyor. İki tane mesleğim var. Öncelikle öğretmenim ben. Buranın idarecisiyim.

Temel Büyükbudak: Sizin içinizde, ruhunuzda öğretmenlik aşkı var.
Fuat Genekşe: Tabi tabi. Zaten ben veterinerlik ikinci sınıfta ben sınıf öğretmenliğini de kazandım, gitmedim. Arkadaşlar iki yıl veterinerlik okudun dedi. Bugün öğretmenim. Gerçekten aldığım parayı hak etmek istiyorum. Bana demesinler veterinerden bu olur dedirttirmek istemiyorum. Benim istediğim, yani dava ederse bu işi öğretmen olsun, kim olursa olsun yeter ki istek olsun, başaracağına inanıyorum yani. Bizim kaynaklarımız genellikle öğretmenlerimizdir. Çoğunlukla benim katkım çok oluyor. Benim sigara olsun diğer kötü alışkanlıklarım olmadığı için hobi olarak da hoşuma gidiyor. Buraya bir yatırım yapmak; geleceğe yatırım yapmak.
Temel Büyükbudak: Peki hocam bu öğretmenlerle diyaloğunuz güzel. Elbette arkadaşlarımızın desteği olmadan sizin bu kadar şeyi yapmanız mümkün değil. Bu okulda çalışan 12 öğretmen mi var?
Fuat Genekşe: 13 kişiyiz, evet.

Temel Büyükbudak: 13 arkadaşımız iş birliği yapmış. Bu öğretmen arkadaşlarımız da bu da sevgiye dayalıdır, mutlaka. Bu zorla, zorbalıkla, emirle olacak şeyler değil. Çünkü yıllardır bunu yaşıyoruz. Böyle her emredilen olmaz. Ama mutlaka öğretmenlerimizin kendi içinden gelen bir okul aşkı, bir eğitim aşkı var. Artı aradaki güzel diyalogu da bunun göstergesi. Nasıl sağladınız bu sevgi sembolünü?
Fuat Genekşe: Şimdi ben anlatarak değil de kendim yaparak örnek olmak istedim. Mesela bir canlı örnek vereyim. Mahmut Hocamız Türkçeci öğretmenimiz, koşa koşa geldi heyecanlı baktım dedim ki her halde ailede bir sorun var, korktum. Andımız bitse, yanına gitsem, konuşsam. Sonra yanıma geldi hocam dedi, müdür bey özür dilerim geç kaldım. Hayır geç kalmadın, hayırdır bu telaş? Müdür Bey geç kaldığım için sizden özür dilerim, dedi. Peki dedim bu telaşın amacı ne? Müdür Bey dedi okulu sürekli siz açıyorsunuz dedi. Hiçbir zaman geç geldiğinizi görmedik, dedi. Bize de geç kalmayın, erken gelin de demediniz. Biz davranışlarınızla, yaptığınız hareketlerle, yaptığınız yatırımlarla ona göre hareket ediyoruz, dedi. Siz geç kalmadığınız zaman biz böyle geç geldiğimizde üzülüyoruz, dedi. Orda çok hoşuma gitti işte. Demek ki bir şey verebiliyor muşum, dedim. Ben o günden sonra daha bir istekle çalışmaya başladım. Örnek olmak için. Bakın öğretmenler tuvaletini öğretmenlerim de şahittir. Ben utanmıyorum. Bir köy ilköğretim okulunun idarecisiyim ama ayın zamanda temizliği ile de ilgileniyorum. Bir saat. Beni gören öğretmenlerim de rahatlıkla yapar. Ve öğrencilere, öğretmenlere diyorum hiçbir öğrencinin elinde paspas fırça görmeyeceğim. Öğrenciler sizin elinizde görsün. Bu uygulamayı öğrenciler kendi evlerinde yapsın. Biz örnek olalım her halimizle.
Temel Büyükbudak: ve onlar da oluyorlar"
Fuat Genekşe: evet evet
Temel Büyükbudak: Peki hocamıza sosyal bilgiler öğretmenimiz sizi tanıyalım.
Mahmut Sami Taneri: Ben sosyal bilgiler öğretmeniyim. İsmim Mahmut Sami Taneri. Aslen memleketin Aksaray. Doğma büyüme İzmir'de yaşıyorum.
Temel Büyükbudak: Kaç yıldır buradasınız, hocam?
Mahmut Sami Taneri: İki buçuk senidir buradayım. Bu sene asker öğretmen olarak görev yapmaktayım.
Temel Büyükbudak: Evet, kendi okulunuzda aynı zamanda askerliğinizi ifa ediyorsunuz. Peki siz okul müdürünün ya da okuldaki öğretmen arkadaşlarınızın bu birlikteliğinizi neye bağlıyorsunuz? Bir sosyal bilimci olarak .
Mahmut Sami Taneri: Ben kendim öncelikle idareci vasfıyla müdürümüzün her işte öncelikle elini taşın altına koymayı gerçekten çok iyi biliyor. Kendim gözlemlediğim zaman şahsen ben kendisi kadar çalışkan bir insan değilim. Ki öğretmen arkadaşlarım da bunu çok iyi biliyorlar. Mesela dışarıda ağaç dikme çalışmaları yapılıyor. Veyahut sulama çalışmaları yapılıyor. Bu çalışmalarda öncelikle ben hep kendisini görüyorum. Öğretmen arkadaşlarımı da değil, kendisini görüyorum. Veya teneffüste bir boşluk oluyor müdürümüz hemen küreği eline alır. Gider gerekirse çukur kazar, gider gerekirse ağaçlarıyla tek tek ilgilenir. Ne bileyim bu tür çalışmaları hep önce kendisi yapar. Ben de görürüm, bir büyüğüm, bir ağabeyim olarak gördüğüm için bir idareci ağabeyimiz olarak gördüğüm için ve bunu öncelikle kendisinin yaptığını gördüğüm için kendim yapmazsam bir eksiklik his ederim. Gidiyorum, ben de o yaptığı için arkasından gidiyorum. O bizi sürüklüyor gibi bişey. Ben böyle gözlemliyorum.
Temel Büyükbudak: Çocuklara nasıl yansıyor? Yani bu okulun temizliğini, çocuklar gerçekten temizlendiği belli. Başta müdür bey ve diğer arkadaşlarımız kendi temizliğini yapıyor ama bir güzellik daha var burada. Çocuklar kirletmiyorlar. Veya çok az kirleniyor. Mutlaka kirlenir, havadan da toz gelebilir ama neticede çocuklar da buna sahiplenmişler. Peki bu çocukların sahiplenmesi zor oldu mu? Nasıl oldu? Nasıl becerdiniz bunu ?
Mahmut Sami Taneri: Her şeyden önce çocuklar kendileri öz olarak büyüğüne, öğretmenine karşı bir saygı vardır. Genel olarak gözlediğim kadarıyla böyle bir saygı var.
Temel Büyükbudak: Yani bölgenin genel kültürü mü öyle ?
Mahmut Sami Taneri: Benim gözlemlediğim kadarıyla, iki buçuk senelik gözlemlerim sonucunda ki müdürüm benden daha tecrübelidir bu konuda, mesela sayın müdürüm eline bezi alır lavaboları böyle tek tek eliyle siler.

ÖĞRENCİLER ÖĞRETMENLERİNİ, ÖĞRETMENLERDE ÖĞRENCİLERİNİ ÇOK SEVİYOR

Milli Eğitim Müdür Yardımcısı Temel Büyükbudak ve beraberindekiler daha sonra tek tek sınıfları dolaşarak burada öğrenci ve öğretmenlerle sohbet ettiler. Büyükbudak'la öğrenci ve öğretmenler arasında şu diyaloglar yaşandı :
Temel Büyükbudak: Şimdi hoca hanım ne yazıyordu kapının üzerinde burada bir daha söyleyin bana?
Bayan Öğretmen: "Bu sınıfın bütün öğrencileri özeldir.�Siz benim kendimi iyi his etmemi sağlıyorsunuz. Sizin öğretmeniniz olduğum için çok şanslıyım."
Temel Büyükbudak: Peki bunlar, Hatice sen söyle bakalım sana ne anlattı?
Hatice: Öğretmenimizin bizi çok sevmesini anlattı.
Temel Büyükbudak: Yani öğretmeniniz sizi görünce iyi his ediyormuş kendisini. Bir de sizin gibi öğrencilerim olduğu için çok şanslıyım. Size ne anlattı Hatice?
Temel Büyükbudak: Kim anlatacak ? Bunların sesi çıkmıyor. Ne anladınız ondan, o sizi ne yaptı? Öğretmeniniz sizin gibi öğrencilerim olduğu için şanslıyım diyor. Ne çıkardınız bundan ?
Ziya Polattaş: Hatice söyledi. Öğretmenimizin bizi çok sevdiğini anlıyorum, dedi.
Temel Büyükbudak: Onu anlayamadım, neymiş bir daha söyle?
Hatice: Öğretmenimizin bizi çok sevdiğini anlıyorum.
Temel Büyükbudak: Evet, öğretmenimizin bizi çok sevdiğini anlamış.
Temel Büyükbudak: Bakın çocuklar, demek ki siz çok önemlisiniz. Sizi çok önemli görüyor öğretmeniniz. Çünkü sizin öğretmeniniz olduğu için kendi kendini şanslı görüyor ve mutlu oluyor sizlerle değil mi?
(Çocuklar hep bir ağızdan): Evet.
Temel Büyükbudak: Ne kadar kıymetliymişsiniz ya? Belki anne babanınız sizin bu kadar kıymetli olduğunuzu bilmiyordur. Öğretmeniniz sizin daha kıymetli olduğunuzun farkında. Değil mi?
(Çocuklar hep bir ağızdan): Evet.
Temel Büyükbudak. Öğretmeninizi alkışlayın o zaman.
(Çocuklar hep birden alkışladı)
Temel Büyükbudak: Hocam devam edin inşallah. Müdür beye söyledim ben. Teke tek anlatırken. İnanın bu mutluluk birgün karşınıza çıkıyor. Sabredin yeter. Günlük düşünenler kaybolup gidiyor. Çok iyi öğretmenler vardır. Çok yetenekli öğretmenler vardır. Ama günlük düşündükleri için yok olup giderler. Ama bilgisi az olsa da emek veren öğretmenler, uzun vadeli düşünenler, (çocukları işaret ederek) şunları gelecekte büyük bir nimet olduğunu bilin. Bakın, öğretmenler benim velinimetimdir, diyor. Bu çocuklar da bizim velinimetimiz. Bunlara ihanet eden iflah olmaz. Çocuklar bazen haşarı ama bunlar çok uslu. Hepsi harika çocuklar, beni en çok etkileyen kısmı bunlar okullarına sahip çıkıyorlar. Öğretmenlerini de çok seviyorlar. Bunu verenden bunu yapandan Allah razı olsun.

KÖYLÜLER OKULA BÜYÜK İLGİ GÖSTERİYOR

Köy Muhtarı İmam Bağmancı yaptığı açıklamada Sığırcık Köyü olarak hep birlikte okulun daha iyi bir duruma gelmesi için itina gösterdiklerini söyledi. Bağmancı "Bu köyde doğup büyüdüm. 1950 doğumluyum. Dört senedir bu köyde muhtar olarak seçildim. Sizin gibi insanların sayesinde bu okul yapılmıştır. Çevrede, Bozova'da bile böyle bir okul yok. Ben bütün eğitimcilere teşekkür ediyorum. Eve geldiklerinde üzerlerinde hala okulun etkilerini görüyoruz. Başlarını derslerden kaldırmıyorlar. Allah devletimizin eksikliğini vermesin" dedi.
Bozova İlçe Milli Eğitim Müdürü Ziya Polattaş ise ilçenin eğitim düzeyindeki güzelliklerden son derece memnun olduklarını dile getirdi. Polattaş "son zamanlarda özellikle 2004 yılından sonra ilçe milli eğitim müdürlüğüne geldim. Bu süre zarfında okullar arasında okul müdürlerimiz arasında tatlı bir rekabet oluşturduk. Yani tabi ilimde, bilgide kıskançlık güzel bir olay. Böyle ister istemez bir birleriyle tatlı bir rekabet, tatlı bir yarışmaya girdiler. Bu anlamda bir çok okulumuzda güzellikleri görebilirsiniz. Her okulun kendine özgü mutlaka öne çıkmış bir güzelliği var, efendim. Yani okulu bir bütün olarak değerlendirmek gerekir. Bu okulumuzda buna benzer fiziki anlamda güzellikler var. Eğitim öğretim alanında güzellikler var. Bir başka okulumuzda efendim, sosyal ve kültürel aktivitelerin yoğunluğu anlamında güzel bir çalışma var. Bir başka okulumuzda farklı bir mesela spor ile ilgili başarıları öne çıkmış. Bir bütün olarak ele aldığımızda, ilçenin eğitim düzeyinde güzellikler görürüz.2004'ün ÖSS sonuçlarına baktığımız zaman basına da yansımıştır, Bozova Lisesi sıfır çeken ilk okullar arasındaydı. Geçen yıl 18 öğrencimiz ÖSS'yi kazandı" dedi.

ŞANLIURFA'NIN KALİTEYE VE BAŞARIYA KOŞMASI GEREKİYOR

Bir vesileyle okula yaptıkları ziyarette gördükleri inanılmaz gelişmelerin kendilerini son derece mutlu ettiğini belirten İl Milli Eğitim Müdürü Hanifi Şahin okul müdürünü, okul öğretmenlerini ve öğrenci velilerini kutladı.
Şahin "Okul müdürü, öğrenci ve öğretmenlerin gönüllülük esasıyla hep birlikte neler yaptığını gördük. Bu anlayışla çalışacak arkadaşlarımızın da aynı güzelliği ortaya koyabilirler. Urfa'nın eğitimde başarıya ve kaliteye koşması gerekiyor. Bunu yapacak iyi yöneticiler, yöneticilerin etrafında kenetlenmiş öğretmenlerimiz vardır" dedi.

Kaynak


Örnek Öğretmenler, Örnek Okullar

Bugüne kadar 122331 ziyaretçi (238061 klik) burdaydı!
 




semerşah

günün manşeti

 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol